3 Aralık 2013 Salı

Romanlara Savaş İlan Etmişler

06/12/2010

Fransa, tarihinin en acı, en çirkin hareketlerinden birisini yapmakla meşgul son zamanlarda. İçim çok rahat söylüyorum "Irkçı" lider Sarkozy, siz de izliyorsunuzdur ki Romanları ülkesinden kovuyor. Sanki Romanlar, çok sevdikleri için Fransa'ya gelmişler gibi.

Sarkozy'e göre Romanlar "Ülkenin huzurunu bozan serseriler" ve bu kovma harekatı "bir milli savaş". Aynı milli savaşı, daha önce Cezayirlilere, Tunuslulara ve Türklere de uygulamıştı Sarkozy.

Bir de utanmayıp bu yaptığından; Romanya'yı da tehdit ediyor. "Romanları ülkenize almazsanız Shengen'e katılmayı unutun." diye. Fransa Göç Bakanı Eric Besson da ekliyor: " 8000 Roman gönül rızasıyla gittiler." Yok artık ! Hepsi aynı anda mı gönüllü olmuşlar ?

Fransa'da dört yüz bin civarında Roman yaşıyor ki bunların on iki bini Bulgaristan ve Romanya'dan gitme. Neden gidiyorlar ? Daha iyi yaşam şartları yakalamak için. Romanya ve Bulgaristan Hükümetleri de onları istemediği için. Hatta hangi ülke istiyor ki bu insanları topraklarında ? Alnına yazılmış bu insanların vatansızlık, fakirlik, işsizlik ve çaresizlik. Burada Türkiye'de bile son sınıf vatandaş olarak görülmüyorlar mı? Böyle mi olmalı?

Romanların iyi taraflarını anlatıp onları toplum nezdinde acındırarak kabul ettirmeye çalışmaya gerek yok. Bu, doğru bir strateji değil. İyisiyle kötüsüyle onlar da bulundukları ülkelerin birinci sınıf vatandaşları olmalıdırlar. Buna herkes gibi hakları vardır. Çünkü her şeyden önce insandırlar. Bizim gibi bir anne ve bir babadan doğarlar, büyürler ve maalesef bizim kadar şanslı olmayıp bulundukları ülkelerin önce sorunlarıyla, hem de en ciddi problemleriyle tanışır Roman çocukları. Sadece birbirlerinin ellerinden tutarlar çünkü kimse onların elini tutmak istemez. Yanındaki istemezken hükümetler niye istesin ki?

Bu insanlar hırsızlık, kaçakçılık, fuhuş yapıyorlarmış. Öyle diyor Sarkozy Efendi. Yahu sen iş vermezsen, ben iş vermezsem, bu hayatta bir şeyler yapma şanslarını ellerinden alırsan, okutmaz cahil bırakırsan ki cahil bıraktığın insan bir değil, iki değil, koca bir toplum; ne yapmalarını bekliyordun ki?

İkinci Dünya Savaşı politikalarıyla, çağdaş geçinen Avrupa'da yüz karası durumlar yaratan Sarkozy, acaba Avrupa'da açlıkla, işsizlikle ve en önemlisi evsizlikle boğuşan on iki milyon Romanın neler yaşadığını biliyor mu?

Nereden bilecek? Kendisi ancak, kendisinden on üç yaş küçük manken eşiyle keyif yapmayı biliyor.